Toprak Alkali Metaller

Aralık 30, 2007

riding on this know-how
never been here before
peculiarly entrusted
possibly that’s all
is history recorded?
does someone have a tape?
surely, i’m no pioneer
constellations stay the same

just a little bit of danger
when intriguingly
our little secret
trusts that you trust me
’cause no one will ever know
that this was happening
so tell me why you listen
when nobody’s talking

what is there to know?
all this is what it is
you and me alone
sheer simplicity

edit: bilen olur bilmeyen olur ben yine söyliyim resimdeki bayan feist şarkı ise kings of convenience‘den know how şarkının son nakaratında yani feist’in giriş yaptığı kısım en beğendiğim performanslardan biridir..başlıktaqki toprak alkali metaller de girdikleri bileşiklerde yanlış hatırlamıyor isem +2 değer alırlardı , 2A grubunda yer alırlardı..

Persepolis

Aralık 29, 2007

sonunda 2007’nin sonları yaklaşırken bireysel anlamda bu yıldan en büyük beklentimin olduğu filmi persepolis’i izledim ki buna rağmen beklentimi aştı film..özellikle filmin ilk yarısında marjane satrapi’nin fırat tripleri beni yarmaya yetti..bunun üstüne popüler kültüre ve ideolojilere iran’da yaşayan küçük bir kızın gözünden bakmak yeterince gülme sebebi yarattı..o kadar gaza geldim ki sayın seyirci bu filmi çevremdekilere de izletme gibi kutsal bir göreve soyunayım dedim ama beğenilmeyebileceği olasılığının beni korkutmasından dolayı sadece beğeneceğinden emin olduğum insanlara izletip sonra da kahkahalarını kaydedeceğim sonra kim bilir buraya bi ses kaydı halinde koyarım da indirirsin..

3-5 dakka sonra

neyse gazımı aldım biraz belki biraz fazla abartmış olabilirm yani izledikten sonra o kadar da değil tepkileri gelebilir…ama yok be harbiden güzel film çizgi romanı daha güzelmiş duyduğuma göre yine de yurdum insanı 300 spartalıyı izleyeceğine bu filmi izlesin derim ben..

Scarlett Johansson

Aralık 29, 2007

El Pedregal

Aralık 29, 2007

not:yeni yıla giriyoruz madem orda burda yeni yıl yazıları yazılıyor benim de katkım olsun bu sevgi yumağına ama güzel dilekler dileyecek halim olmadığından anca güel bi hatun koyarım bloga gelen geçen bakar “aa güzelmiş” der belki bi kısım mutlu olur bi kısım sövüp gider arta kalanlar ben daha güzelim der gerçi sövüp gidenler kızgın moda geçmiş olurlar ama geri kalan mutlu olur bu da iyi bir oran yakalamama yeterli olur sanırım..

evet görüldüğü üzere ne yazacağını ne yazması gerektiğini bilmeyen insan hadi be artık level atlamışımdır belki doğaçlama yazarım bişeyler diye fotoğraf altı yazmaya kasınca böyle saçma böyle aptal şeyler ortaya çıkıyor..ama yok be bunun da kendine özgü bi havası var sanki belki de rönesans döneminde denenmiş ama tutmamış – değeri bilinememiş – akımlardan birine dahildir bu yazı türü..

tamam tamam ne yapmaya çalıştığımı söyliyim bir an acaba david lynch’in filmler üzerinde yaptığı ilk seferde bi bok anlaşılmayan ama herkesin de çok büyük film çok kült film dediği eserlerin yazı versiyonunu yapmaya çalışıyorum ama yanıldığım bir nokta var ki şimdi jetonum düştü..evet bu yazıların altında ne bir gönderme ne bir mesaj kaygısı felan yok eksik kısım bu tamam bunu da bulduğuma göre yazıyı yeniden elden geçireyim metamorfozumu tamamliyim..

20 dakka sonra

of ya olcak iş değilmiş anladım bunu şu an anca bi iki kere virgül felan koyim dedim onlar da acaba anlatım bozukluğu yapar mı kaygısına saplandım onları da sildim..aynen veriyorum baskıya hem bi noktada da lynch’ten ayrılmam gerekir yoksa orjinal bi şeyler süremem ortaya evet evet ben therion’un türk şubesi almora benzetmesindeki şube değil de kendim olayım kimse okumazsa okumasın..

hem ne var ki okuyan kimse aman da erdem çok kötü bunlar aman da çok saçma demedi tamam okuyan kişi sayısı 7 yi geçmedi belki ama benim yazılarımı okuyan insanlar çok elittir efenime söyliyim çok bilgilidir felan filan..

lan bırakmayın beni bunalıma düşecem yahu..yazının başında sevgi dedim aşk dedim yeni yıl dedim ama ruh halim menopoza girmiş olmalı ki karanlık sızıyor içimden çıkıyorum ben hacı iki dakka temiz hava aliym..

edit: başa not demişim halbuki hayvan gibi yazı olmuş kendimi tutmasam daha sayfalarca yazarım ya neyse okuyucuyu da sıkmamak lazım..oha ya okuyucu felan lafları ettim ya şimdi kendimden iğrendim ne pis bi insanmışım ben yahu meğer asil haklıymış..

3:10 to Yuma

Aralık 27, 2007

bugün sonunda 3:10 to Yuma’yı izlemek nasip oldu..Zaten Christian Bale ve Russell Crowe’dan dolayı filme karşı olumlu bi önyargım vardı ve boşa da çıkmadı zaten müzikleriyle senaryosuyla güzel bir western filmi olmuş..western filmleri bitti denirken böyle bol yıldızlı western filmleri çekilmesi de benim adıma güzel haber netekim pazar öğlenleri trt1’deki western kuşağını hiç kaçırmadan izlerdim bi aralar..

Nötron-Proton-Elektron

Aralık 27, 2007

Premiere denen bir sinema dergisi kendince 2007 yılının en iyi filmlerini seçmiş gerek izlediklerim gerekse izlemek istediklerim bakımından bana yakın filmler olduğundan listeyi aynen kopi peyst ediyorum hayrını görün..

1. There will be blood
2. No country for old men
3. Killer of sheep
4. Private fears in public spaces
5. The darjeeling Limited
6. The diving bell and the butterfly
7. Zodiac
8. Across the Universe
9. Eastern Promises
10. Sweeney Todd: The demon barber of Fleet Street

edit: yok olmadı oynamadan duramadım bi baktım ratatuyil felan koymuşlar listeye onun yerine hemen bir beatles müzikali olarak lanse edilen across the universe’i bob dylan’ın hayatının anlatıldığı i’m not there’in yerine de viggo mortensen&david cronenberg işbirliğinin eseri eastern promises’i koydum..

Dietmar Hamann

Steve Mcmanaman

Ian Rush

Jamie Redknapp

Miranda July

Aralık 26, 2007

hanım kızımız Me And You And Everyone We Know isimli bienal tadındaki filmi hem yazmış hem yönetmiş bir de utanmadan başrolü kendisine ayırmış..bir bu bilmişliği bir de gözleriyle dikkat çekiyor..film ise izlemeye değer bi türe dahil edilemeyecek kadar farklı ama “bienal” felan diyince ilk akla geldiği gibi sıkıcı da değil..

Kevin Mchale

Larry Bird

Robert Parish

Red Auerbach

not: basketbolcu çıkartmaları dedim de şimdi boston hanedanının en önemli isminin resmini koymasam olmazdı ve tabii ünlü purosunun..

Carnivale

Aralık 25, 2007

rome gibi başarılı sırf introsuyla bile farkını ortaya koyan üstten fantastik hikayeler sunarken alttan da vahşi kapitalizme giydiren güzide dizi..arka fonda amerika’da yaşanan büyük ekonomik depresyon ve nükleer bombanın patlayışına giden süreç..tek eksiği çekilememiş sezonları..

“Let’s shake some dust, children!”

Pilot bölümün giriş sahnesinde Samson’ın ağzından dökülenleri aynen kopyalıyorum buraya belki ilgi uyandırır ve belki belki hbo görür de beklenen 3. sezonu çeker..

“before the beginning, after the great
war between heaven and hell, god created
the earth and gave dominion over it to
the crafty ape he called man; and to
each generation was born a creature of
light and a creature of darkness; and
great armies clashed by night in the
ancient war between good and evil. there
was magic then, nobility, and
unimaginable cruelty; and so it was
until the day that a false sun exploded
over trinity, and man forever traded
away wonder for reason.”